Facebook’ta Neler Oluyor? Metaverse Nedir? Markalar Bundan Nasıl Etkilenecek?
24 Ağustos 21
Duyduğumuz zaman bizi heyecanlandıran bir haberi sizlerle paylaşmak istedik!
Ama öncesinde biraz “sosyal medyadan” bahsetmek istiyoruz.
Kaçımız hala Facebook’tayız?
Facebook hala dijital dünyamızın vazgeçilmezlerinden elbette ama sanki nasıl diyelim, yaşı biraz büyüdü gibi.
Kuruluş hikayesini hatırlayanlarınız vardır. 2004 senesinde, öncelikle Harvard öğrencilerinin birbirleriyle iletişim kurması ve bilgi alışverişi yapması için kurulmuştu. O zamandan günümüze dijital dünya çok değişti! Kullanıcı alışkanlıkları, mecraların algoritmaları, kullanıcıların sosyal medya platformlarından beklentileri…
Tabii Facebook da çok değişti ama nasıl desek; o “iş hayatında kalmayı” tercih etti.
Sosyal medya platformlarında aktif olan her kullanıcının kendisine kurmuş olduğu bir dünya var aslında. Her kullanıcı kendi kişiliğine ve hayallerine göre bir hayat kuruyor sosyal medyada. Buna “sanal dünya” denilebilir ama açıkça söylemek istiyoruz ki artık o kadar da “sanal” değil. Tüm duygu ve düşüncelerimizi, isteklerimizi ve hayallerimizi paylaştığımız; belki de sosyal medya olmasa iletişime geçmemizin neredeyse imkansız olduğu kişi veya kurumlarla ulaşabilmemiz, sosyal medyada kurulan hayatı “sanal” kavramından uzaklaştırıyor gibi.
Sosyal medyanın hayatımızda bu kadar büyük bir yerinin olması markaların da dikkatini çektiği için şu anda markalar iletişim stratejilerini sosyal medya dinamiklerini dikkate alarak hazırlıyorlar. Hatta marka ile ilgili bir karar verilecekse bu karar sosyal medya üzerinden hedef kitleye sorularak alınıyor. Memnuniyet, istek ve şikayet kutuları artık DM kutuları…
Bir yandan sosyal medya aracılığıyla markalarla direkt iletişime geçebiliyor olmak gerçekten keyifli. Tüketici açısından, ürününü satın aldığı markayı yakından tanıyabilmek, onunla iletişimde kalabilmek ne kadar iyiyse; marka nazarında da olumlu bir durum. Bununla birlikte markalar tüketicinin hoşuna gitmeyecek bir paylaşımda bulunduklarında ya da sunmuş oldukları ürün veya hizmette bir sorun çıktığında, marka doğru şekilde iletişim kurmayı başaramazsa, markanın itibarı kötü şekilde etkilenebiliyor.
Uzun lafın kısası; sosyal medya hayatımızın kendisi haline geldi.
Mark Zuckerberg de bu durumu üst seviyeye çıkartacak bir haber verdi;
“Facebook Artık Tamamen Sanal Oluyor!”
Az önce sosyal medyada kurulan hayatın “sanal” kavramından uzaklaşmakta olduğundan bahsetmiştik.
Sanal, kelime anlamı olarak gerçekte yeri olmayıp, zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahmini anlamına geliyor. İşte tam olarak bu yüzden; sosyal medya için sanal değil de “dijital” desek daha doğru olabilir.
Bakın Zuckerberg’in projesi neymiş;
Facebook, birden fazla kişinin eş zamanlı olarak içinde yaşayabileceği kurgusal bir evren üzerinde çalışmaya başladı!
Bugüne kadar bu tarz kurgusal evren deneyimleri sunan çevrimiçi oyunlar piyasaya sürülmüştü. Bu oyunlarda gerçek zamanlı olarak kullanıcılar kendi mekanlarını inşa ederek kendi “sanal” dünyalarını kurdu.
Zuckerberg’in yapmak istediği ise Facebook’u yerlerin, deneyimlerin ve “varlıkların” olduğu “metaverse” adı verilen sanal bir dünyaya evirmek. Bu olduğunda internet ileriye doğru bir adım daha atmış olacak. Matthew Ball, metaverse’yi mobil internetin varisi olarak tanımlıyor; “Her şeyin doğrudan hayatla bağlantılı olduğu bir sistem.”
Kullanıcıların avatarlarını ve eşyalarını metaverse içinde bir yerden başka bir yere götürebilmeleri mümkün olacak. İşte bu nokta bizi heyecanlandıran nokta! Çünkü markaların metaverse içinde yapabilecekleri şeylerin sınırı olmayacak gibi görünüyor. Şu an mevcut sosyal medya mecralarında gerçekleştirilen iletişimden çok daha ilerisi, çok daha etkilisi olacak.
Zuckerberg’in söylediğine göre; metaverse, iş yerleri, evde üretim yapmak durumunda olan küçük işletme sahipleri veya eğlence ya da eğitime erişimin kısıtlı olduğu yerlerde yaşayan insanlar için çok büyük bir fırsat.
Biz de ekliyoruz; kendini ispat etmiş ya da etmekte olan markalar da burada yerini aldıktan ve belirli sayıda aktif kullanıcı elde ettikten sonra -ki bunun zor olacağını düşünmüyoruz – metaverse günümüz sosyal medyası gibi sanallık kavramını bir kez daha sorgulatacakmış gibi geliyor.
Çünkü araştırmalarımız sonucunda yatırımcıların, girişimcilerin, yöneticilerin ve fütüristlerin metaverse’nin potansiyeli yüksek sosyal etkileşim, deneyim ve eğlence evreninde yerlerini almak için bazı girişimlerde bulunduğunu öğrendik.
İzmir’de dijital pazarlama ve sosyal medya hizmeti veren Netrom Reklam Ajansı olarak biz de bu durumun nereye varacağını merak içinde takip ediyor olacağız!
Kaynak: https://www.marketingturkiye.com.tr/haberler/sosyal-medya/facebook-kurgusal-evren/